I.
sen beni aklına nasıl estiyse öyle sevdin
göğsümdeki martıları dinledin
şarkılarıma baygınlaştın
çocuk hallerime sevindin
dokunacak yıldızlar yaptın kendine sevdamın kırıntılarından
sonra
çıngır çıngır bir sabah ezanı yastığımda
II.
amaçsız gündüzlere uyandırdın dudaklarımı
sözcüklerimde uğuldayan rast rüzgarlardı
savurdun melez saçlarını yürüdün
ürkek kasımpatları yitirdiler renklerini
içimdeki şangırtıyı bir türlü hayra yoramadım
sonra
ciyak ciyak bir ambulans kapımda
III.
selamı sabahı kesti seni benimle bilenler
yatılı okulun ilk akşamında kalakaldım
sen beni nasıl estiyse öyle sevdin ya, kabul
giderken rüzgarını da alsaydın ya yanına
bu kadar hızlı bozulmazdı gözlerim
bu kadar görünmezdi kamburum
her şarkı bir başka çökmezdi yüreğime
yere yere bakmazdım yürürken
sonra
cayır cayır gözyaşları avucumda
-
Ah Avni ah,
YanıtlaSilBu şiir, şiirlerin şahı be! Senin şiirsel serüvenini izlemenin en güzel yanı ne, söyleyeyim mi: Her yeni şiirinin, bir öncekini "dönüştürerek", git git "aşarak" vücutlanması.
Yalınlıksa yalınlık, akışkanlıksa akışkanlık. Dipten doruğa bir kalp yangını bir de.
Önceki şiirlerinin hakkını yemek istemem ya; bu şiirin, hepsinin önünde Avni. Yüzlerce kez okuyacağım belki de.
ISTE BUDUR INSAN OKUDUKCA OKUYASI GELIYOR KENDI YASAMINDAN BIRSEYLERI BULUYOR SANKI YUREGINE SAGLIK SELAMLAR YILMAZ
YanıtlaSil