1.12.2011

Ramadan İle Telefon Konuşmaları

*
ben bu günlerde hiç iyi değilim Ramadan
uykularımı delip yırtan bir gül dikeni bu
gözlerimi ayak uçlarıma iten tedirginlik
öğle ezanlarında ciğerimi burup bırakan yara izi
asma fidanı dibinde çoğalan izmaritler kadar bitmişlik

anlarsan belki sen anlarsın beni Ramadan

ben nicedir kendimi pek kutsamışım Ramadan
bilemedim, avuç içlerinde oynarmış oyununu gönül meğer
asıl sustuğunda söylermiş dudaklar tutkulu bir yüreği
asıl kaçtığında yanaşırmış insan karasevda uçurumuna

ben ikide bir kendime onsuzluk cezaları veriyorum Ramadan
cezadan caymak için bahaneler buluyorum hemen
caydığım için yeni bir ceza gerekir diyorum bana
üstümü-başımı tekrar sıyırmam yakındır benim Ramadan

**
kendime sorular da sormaktan vazgeçtim, biliyor musun
hoşnutluk ne kelime, minnet doluyum her sabaha, her akşama
ah Ramadan, bir de ikide bir topuklarıma düşmese aklım
aynalar bildirmekten vazgeçse haddimi kalın çizgilerle

ne olurdu şimdi, bir çift beyaz ayakkabıya
alüminyum tencerede kızaran patatese
el örgüsü şapkaya, toz şekerli ekmek dilimine
aşkla sarılan o çocuk neşesinde olsam

şimdi, simit ya da otobüs parası tercihli
Tünel önünde, ajansa küfür dolu ağzımla
iskele çıkışında sarı saçlımı görüp kaybolan
Galata yokuşu merdivenlerinde çaresiz
bildiğim tüm şarkıları unutmuş delikanlı haldeyim

***
"sesli gülmekten utanma" demiştin bana
"yüreğinin sesini duyamazsın yoksa"

bu yaşımda bu öğüt ağır geldi bana Ramadan

Vasiyet Eskizi

ben sahteliklerimle yüzleşme kahrında
içimdeki aynayı kırdım

her parçada çoğaldı ahım
biri sana olsun
Fotoğrafım
Çorlu, Tekirdağ, Türkiye
İnsan olgunlaşmaz, olsa olsa acılarını olgunlaştırır.